İmamoğlu’nun mal varlığı artmış

Turgut Altınok’un mal beyanını satır satır incelemedim. 60 kalemden 53’ü anne ve babadan miras kalmış, 5’i satın alma yoluyla edinilmiş, 2’si de eşinin üzerine kayıtlı.

KAYNAĞI ŞEFFAF MI

Bu konuda prensip şudur:

1- Mal varlığının kaynağı ne? Mal varlığının kaynağı temiz mi?

2- Belediye başkanlığı döneminde makamının gücünü kullanarak haksız mal edinmiş mi?

Bu iki kriter açısından Altınok’un mal beyanını inceledim.

MAL VARLIĞI ARTMAMIŞ

3- Turgut Altınok’un mal varlığının kaynağı aileden verasetle intikal. Yani mal varlığının kaynağı şeffaf. Kirli bir kaynaktan edinmemiş.

4- Siyasete girdiği tarihten itibaren mal varlığı artmamış tam aksine gerilemiş.

Özgür Özel, Altınok’un mal varlığı için, “Allah Allah dedim” diyor. Özgür Özel, tomar tomar sayılan, çanta çanta getirilen para kulelerini görünce ne dedin?

İMAMOĞLU’NUN MAL VARLIĞI

Aynı şekilde Ekrem İmamoğlu’nun mal varlığını da inceledim. Kaynağı temiz olduğu ve belediye başkanlığı döneminde bir artış olmadığı sürece İmamoğlu’nun mal varlığı hakkında da söyleyeceğim bir sözüm olmaz.

Para kulelerini görmezden gelip, Turgut Altınok’un Antalya’da 600 dairesi var yalanını uyduran tetikçiler bir yana doğruya doğru yanlışa yanlış demek durumundayız.

Ekrem İmamoğlu, çok kıymetli yerlerden arsa almış, mal edinmiş. Ekrem İmamoğlu ve eşinin mal varlığında ailelerinden veraset yoluyla intikal eden mülkler var. Kaynağı temiz.

BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDE ALINANLAR

Ekrem İmamoğlu’nun mal varlığında Beylikdüzü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde artış yaşanmış.

Çanakkale ili Ecabat, Bigali ev ve dam tarih  5.13.2016

Balıkesir ili Edremit ilçesi parselin 4’te üçü tarih 2017

Trabzon ili Ortahisar ofis tarih 5.29.2019

Trabzon ili Ortahisar Ofis-kat mülkiyeti 1.2.2020

Trabzon ili Ortahisar dükkan tarih 5.29.2019

Trabzon ili Ortahisar dükkan tarih 1.2.2020

Çanakkale-Bayramiç- tarla tarih 3.26.2021

Balıkesir Edremit K.Ev ve Arsa Tarih 8.17.2022

İMAMOĞLU’NUN SİLAHI

Ekrem İmamoğlu’nun mal beyanındaki Sig Sauer marka silah ise beni şaşırttı. Silah tutkusu herhalde Karadenizli olmasından kaynaklanıyor olmalı.  

KAYNAĞI AÇIKLANMALI

Burada kimseye bir ithamda bulunma amacında değilim. Ama belediye başkanlığı döneminde edindiği için Ekrem İmamoğlu’na bu malların kaynağı sorulabilir.  Kamu adına bu hepimizin hakkıdır. Koskoca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın üç beş arsaya tenezzül edeceğini düşünmem. Ben sadece ahlaki bir kriteri ortaya koymak istedim. Yoksa kaynağı şeffaf olduğu sürece ve makamını kullanmadığı taktirde herkes istediği mal varlığına sahip olabilir.

GÖKHAN ZAN OLAYINDAKİ FETÖ YÖNTEMİ

Siyasi rekabeti bir türlü FETÖ yöntemlerinden arındıramadık. CHP Genel Başkanlığı bir FETÖ kumpası sonucunda el değiştirildi. Deniz Baykal kaset kumpasıyla gitti Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Muharrem İnce bir FETÖ yöntemiyle üretilmiş kaset kumpaslarıyla cumhurbaşkanı adaylığından çekilmek zorunda bırakıldı.

Şimdi benzer bir yöntemle Gökhan Zan, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adaylığından çekilmeye zorlanıyor. TİP adaylığını iptal etti ama yasal süre dolduğu için Gökhan Zan çekilmediği sürece pusulada ismi yer alacak.

KUMPAS YÖNTEMİ

Adı ister Deniz Baykal olsun ister Muharrem İnce ya da Gökhan Zan. Eğer bu FETÖ yöntemine karşı ilkeli bir duruş ortaya koyamazsak bugün onları tasfiye eden silah yarın başkasına döner.

KUMPASA KUMPAS DERLER

Gökhan Zan’a çok uzak bir insanım. Siyasetteki savrulmaları nedeniyle eleştirel bakan birisiyim. Ama gizli ses kaydı yapılıyorsa, Lütfü Savaş adına birileri Erk Acarer’i arayıp para karşılığı bu ses kayıtlarını yayınlatmak istiyorsa, Gökhan Zan şantaja maruz kaldım diye suç duyurusunda bulunuyorsa bu işin içinde başka bir iş var demektir.

Önemli olan kumpasın, şantajın kime yapıldığı değil, kirli bir yöntemin kullanılmış olmasıdır.

Bu gerekçeyle geçmişte Baykal’a kaset kumpasına karşı çıktım. Muharrem İnce’ye komploya karşı mücadele ettim. Gökhan Zan olayında duruşum değişmez. O nedenle Gezi’nin ünlü sloganı ile diyorum ki; olay Gökhan Zan olayı değil sen hâlâ anlamadın mı?

EMEKLİLERE PROMOSYON ARTIŞI

Bu seçimlere emekliler damgasını vurdu. Emeklilerin feryadını anlıyorum ve onlara katılıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iyi niyetli tüm çabalarına rağmen, emekliler sıkıntıda.

10 bin lira ile 12 bin lira ile geçirmek mümkün değil. Bizim emeklilerimiz insaflıdır. Onlar Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıları iyi bildiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hep sahip çıktılar. Erdoğan’ın her mücadelesinde yanında yer aldılar. Güçlü bir şekilde destek verdiler. Siyasi istikrarın sağlanmasının harcı oldular. Şimdi feryat ediyorlarsa bilin ki bıçak kemiğe dayanmış durumdadır.

EMEKLİ SIKINTIDA

Yüksek enflasyon, asrın felaketi olan deprem ve EYT’lilerle ilgili düzenlemenin devlete getirdiği yükün farkındayım. Ama bir de gerçek var. Emekliler bu yükü taşıyamıyor. Emekliler geçinemiyor.

KÖKLÜ ÇÖZÜM

Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun farkında olduğunu biliyorum. Zaten sıkıntı farkına varılmayacak durumda değil. Seçimlerden sonra emeklilerle ilgili sorunu temelden çözecek bir çalışma yapılacağı söyleniyor. 2008 yılında getirilen sistem nedeniyle emeklilerin geliri her yıl geriledi. Seyyanen yapılan artışlara rağmen emekliler hak ettikleri gelire kavuşamadılar. Köklü çözüm için hesaplama yönteminin değiştirilmesi gerekiyor.

BANKA PROMOSYONU

Ama emeklilerin acilen bir gelir artışına ihtiyacı vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri mitinginde kamu bankalarının emeklilere ödediği promosyon miktarının 8 ila 12 bin lira arasında artacağı müjdesini verdi. Emekliler, nisan ayında bu artışları hesaplarında görecekler. Emeklilerimiz daha fazlasına layık. Çünkü onlar bu ülkenin çimentosu ve istikrarın teminatıdır. Dilerim özel bankalar bu konuda bir yarışa girerler.

KERİM DEVLET

Bu seçimlerde emeklilerimiz açısından bir hassasiyet oluştu. Eğer emekliler bugün şikâyet ediyorsa bilin ki bıçak kemiğe dayanmış demektir.

Kerim devlet bıçağı kemikte bırakmaz...